Belgrad / SIRBİSTAN

Belgrad / SIRBİSTAN

Avrupa turumuzun ilk durağı..

Nasıl olur... yolumuzu bula bilecekmiyiz gibi düşüncelerle geldik Belgrad'a. Kendi arabamızla geldik. Telefonuma önceden indirmiş olduğum haritalar aracılıyla çevrimdışı çalışır vaziyette GPS yardımıyla konaklayacağımız hotel'e geldik. Konum olarak yeri buldu GPS, fakat hotel'i görmüyorduk. Bir kaç kişiye yerini sorduk, ama onlar da yardımcı olamadı. Daha sonra bulunduğumuz noktanın bir diğer sokağına geçtik ve konaklayacağımız hotel'i bulduk. Hotel olarak ucuz hotel seçtik. Bütçemiz planladığımız tur için minimum olsun istedik. Hotel ucuz olmasına rağmen o kadar da kötü değildi. Eskiydi ama interneti iyi çekiyordu. Personel güleryüzlü ve yardımseverdi.

Hotel'e yerleşip biraz dinlendikten sonra Belgrad'ı gezmeye çıktık. İlk durağımız meşhur Kalemegdan oldu.

Çok büyük bir alan kaplıyor. Evden haritalardan bakarak "Amaaan, ne olacak, yarım saatte gezerim" demek kolaymış. Ama gezmeye çıkıınca... yorucu oluyormuş. 

Yorucu olsa da değdi diye düşünüyorum. Nasıl tarif ederim bilmiyorum ama Kalenin alt kısımlarında ücretsiz otopark var. Arabamızı oraya park ettik ve "Kalemegdanska Terasa" adlı mekana doğru olan merdivenlerden çıktık. Hava inanılmaz derecede sıcaktı. Haliyle dinlene dinlene çıktık. 

Daha sonra Kalemegdanı gezdik. Park çok büyük. Ali Paşa türbesinin yanından geçtik. 

Park'ı gezerken türkçe konuştuğumuzu duyan iki bey nereli olduğumuzu sordular. Onlar da türkmüş. Türkiyeden olduğumuzu söyleyince çok sıcakkanlı bir muhabbet yaptık. 

Parkı dolaşırken, satranç oynayan, muhtemelen emekli, insanlar gördük. 

Bir ağıcın altında müzisyenler oturmuş, akordeon çalıyorlardı. Bizim fotoğraf çektiğimizi görünce, poz verdiler. Dedim ya... sıcakkanlı insanlar. 

En tepedeki ve uç noktaya geldiğimizde... Sava nehrinin manzarası karşısında nutkum tutuldu. Muhteşem bir manzara. İnsan ruhunu doyurmak için bence görmeli. 

Yorucu gezimizin sonunda otopark'tan arabamızı alıp şehir merkezine gidip biraz dinlenip orayı da gezmek istedik.

Merkezdeki bir cafe' de kahvelermizi içince, o kadar çok bitkin hissediyorduk ki, dolaşmaya gücümüzün tükendiğini anladık. O yüzden arabayla panoramik şehir turu yapmakla yetindik.

Hem Osmanlının izlerini taşıyıp... hem de eski Yugoslavya Komunist rejimin izlerini taşıyan bir şehir.

Belgrad'ta konaklama ve yol hariç üç kişi toplam 40 € harcadık.